Vücudun düzgün çalışması için kan ve vücut sıvılarının asit ve baz dengede olması gerekir, Asit-Alkali teoriye göre bir çok hastalıklar fazla asitli yiyeceklerden kaynaklanmaktadır. Bütün yiyecekler sindirilip metabolizmaya katıldıktan sonra kana ya asit ya da alkalin (baz) salar. Kan Ph değeri 7,35 ile 7,45 arasında, hafif baziktir. 7.35 in altı asidosiz, 7.45 in üstü alkalosis, Bu değerlerdeki küçük değişiklikler sağlığı ve kanın oksijen taşıma kapasitesini etkiler. Alkalin (baz) diyetinin temel düşüncesi beslenmenin bu Ph düzeyine (tıpkı geçmişteki gibi) uygun olması ve hafif bazik olmasıdır.
Bu diyet daha ziyade alternatif tıp camiasının benimsediği, kanser, kalp hastalığı gibi ciddi hastalıkları tedavi ettiği, ağırlık kaybı sağladığı, enerjiyi arttırdığı iddiasındadır. Asidik gıdaların kandaki dengesi bozduğuna ve vücut dengeyi bulmaya çalışırken potasyum, magnezyum, kalsiyum, gibi önemli minerallerin kaybını teşvik ettiğine, bu dengesizliğin insanları hastalığa daha açık hale getirdiğine inanılmaktadır. Enerjisizlik, baş ağrısı, aşırı mukus üretimi, burun tıkanıklığı, kaygı-endişe, sık sık hastalanma (nezle, grip), rahim kistleri gibi bulguları olan hastaların bu semptomları azaltmak için alkali diyet yapması önerilir. Alkali diyet proteini düşük, karbonhidratı yüksek diyetler sınıfındadır.
Alkali Diyetin Faydaları Nelerdir?
Alkali diyetin faydaları tüm vücudunuz üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Vücudunuzu alkali bir duruma sokmasa da, genel olarak daha iyi ve zinde hissetmenize yardımcı olur. Diyetinizi alkali gıdalara çevirirseniz, bağ dokunuzu, ince bağırsağı, lenfleri ve vücudun diğer tüm kısımlarını ve alkali pH değeri gerektiren organlarınızı deasidize etmiş olursunuz. En etkili olanı, alkali bir diyet ve vücudun asitten arındırma programı ile birlikte asitten arındırılmasıdır. Uygulanma sebepleri arasında en belirgin faydaları ise şu şekilde bilinmektedir,
- Asitlenmeye karşı mücadele sağlar.
- Vücudun Düzenleyici Mekanizmalarını çalıştırır.
- Midede mide asidi üretimini azaltır.
- Yararlı bakterilerin kalın bağırsakta yerleşmesine izin verir.
- Kalın bağırsakta hakim olan asidik ortamın oluşmasını sağlar.
OKUMA ÖNERİSİ: Online Diyet
Alkali Diyetin Zararları Nelerdir?
Alkali diyet, vücuttaki asitlenmeyi önlemeli ve sonuçta ortaya çıkan hasar ve hastalıkları da önlemelidir. Diyet yoluyla emilen fazla asitlerin büyük bir kısmı böbrekler yoluyla atılır, ancak nefes, ter ve dışkı da asit içerir. Alkali diyet uygulayan kişilerde yaygın olarak görülen alkali diyetin zararları, yedikleriyle daha yoğun ilgilenmeleri ve bu nedenle genellikle daha sağlıklı beslenmeleridir.
Alkali bir diyet, alkali gıdaların üçte ikisinden ve orta derecede alkali ila asidik gıdaların üçte birinden oluşur. Asidik olarak sınıflandırdığımız her şey alkali diyet anlamında asidik değildir. Örneğin mandalina temel gıdalardan biridir. Kahve genellikle ekşi olarak sınıflandırılır çünkü midede asitliği arttırır ve mide ekşimesine neden olur. Yaygın semptomlar ise
- Sağlıklı tüketiciye fayda sağlamazlar.
- Eksiklik belirtileri
- Mide rahatsızlıkları
- Baş dönmesi
- Metabolizma bozukluğu
- Enerji kaybı
- Saç kaybı
- Kırılgan tırnaklar
- Azalmış yara iyileşmesi
- Bağışıklık sisteminin bozulması
- Erken yaşlanma
- Damar hastalıkları
10 Adımda Alkali Beslenmeye Geçiş
Vücuttaki birçok problemin sebebi olan asit varlığı da alkali diyetler yardımıyla kolayca azaltılabilir. Ayrıca alkali diyet uygulamalarının faydalarından biri de kilo vermeyi sağlamasıdır. Alkali beslenme tarzının hayata adapte edilmesinde 10 adım uygulanır.
Alkali beslenmeye 10 adımda geçiş şu şekildedir:
- Vücudun pH değeri 7,35 ile 7,50 arasında değişmektedir. Vücuttaki asidin artması bu değerin aşağı doğru çekilmesine sebep olmaktadır. Asit değerinin artması da başta asit olmak üzere birçok yerde belirtiler vermektedir. Asit değeri sürekli olarak ölçülemeyeceği için yapılması gereken şey idrarın renginin ve kokusunun takip edilmesidir. Asit değeri yükselen idrarın rengi koyu sarıya doğru değişir. Aynı şekilde kokusu da ağırlaşır.
- Günlük su tüketim miktarınızı radikal olarak değiştirin. Yaklaşık olarak üç litreye varan su tüketimi yapın. Tükettiğiniz suyun pH değerinin yüksek olmasına özen gösterin. Eğer yeterli değil ise içerisine karbonat katın.
- Vücudun su tutma kapasitesini azaltmak için tuz kullanımını bırakın. Tuz kullanmanız gereken durumlarda ise deniz tuzu tercih edin.
- Vücudun ideal pH değerini tutturmak için gün içerisinde sürekli olarak hesap yapın. Asit oranı yüksek gıda tükettiğinizde bunu dengelemek için baz oranı yüksek bir gıda tüketin. Ya da su tüketimini daha da artırın.
- Eğer asit oranı yüksek bir gıda tükettiyseniz bunu pH değeri yüksek olan besinler ile dengeleyin. Bu besinlerin de çiğ sebzelerden olmasına özen gösterin.
- Sağlık açısından faydalı olan yağları kullanın. Zeytinyağının asit oranına dikkat edin. Tereyağını ve deniz ürünlerini bolca tüketin.
- Kahvaltı ve öğle yemeğinde, alacağınız toplam kalorinin büyük bir kısmını alarak akşama hafif yiyecekler bırakın. Akşam alacağınız kalori miktarı olabildiğince düşük olsun.
- Kemik yapınızı güçlendirmek için kalsiyum takviyeleri alın. Bunları doğal besinlerden de alabilirsiniz, ilaçlardan da.
- Doğal olmayan, koruyucu asit içeren hazır yiyecekleri tüketmeyin. Doğal beslenme alışkanlığı edinin ve bunu diyetten sonra da sürdürün.
- Detoks etkisi oluşturmak için sebze suyu için. Bunu alışkanlık haline getirerek vücudunuzun pH değerini artırın.
- Vücudun pH değerinin yükseltilmesi için bu aşamaların harfiyen uygulanması gerekmektedir. Bu sayede hücre boyutunda hasarlara yol açan asitlerin vücuttan tamamen atılması mümkündür.
Alkali Diyetin Kuralları Nelerdir?
Daha fazla alkali üreten yiyecekler yemek (%70-80),
- Tahıllar, balık, et, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri, peynir, süt ve tuz asit üretir. Bu tür gıdaların daha fazla tüketilmesi beslenmenin asidik olduğu anlamına gelir.
- Asit üreten yiyecekleri azaltmak (%20-30).
- Sebze ve meyve tüketimi günlük; 2 – 3 porsiyon meyve, 7 – 8 porsiyon sebze olmalı.
- Şeker kısıtlanmalıdır
- Asit üreten yiyecekler ile asidik yiyecekler farklıdır. Örneğin limon ve diğer turunçgiller asidik olmalarına rağmen vücutta alkali etkisi yaratır.
- İşlenmiş gıdalar, paketlenmiş ürünler
- Soslar (ketçap, mayonez gibi)
- Alkol tüketmemek gerekir
- Alkali diyet uygularken içilen suların alkali su olması gerekir.
Alkali Diyette Kahvaltıda Neler Yenilmelidir ?
Sabah uyanıldığında tuvalete gidilmelidir. İdrarın yapılması ve renginin kontrol edilmesi, tüketilecek besinlerin belirlenmesinde büyük önem taşır. Evet, alkali diyetlerde sabah kahvaltısı önceki günlerden değil; içerisinde bulunulan günün sabahında, kahvaltıdan hemen önce belirlenir. İdrarın renginde görmek istediğimiz şey açık tonlar. Yani koyu sarıya yakın her türlü renk oluşumu bizim için tehlikeli. Ayrıca kokudaki ağırlık da vücudun asit yönünde olduğunu göstermekte. Eğer idrarın rengi koyu sarı ve kokusu da ağırsa kahvaltıda alkalik yiyeceklere daha fazla önem verilmesi gerekmektedir.
Kahvaltıya geçmeden on beş dakika önce mutlaka pH değeri yüksek bir bardak su içilmesi gerekmektedir. Suyun içilmesinden kahvaltıya kadar geçen süreçte başka hiçbir şey tüketilmemesi oldukça önemlidir. Kahvaltıda ise şu yiyeceklerden oluşan menüler oluşturulabilir:
- Yağ fakiri olarak adlandırabileceğimiz lor peyniri ya da yağsız beyaz peynir
- Asit oranı düşük zeytinyağı ile hazırlanmış mevsim yeşillikleri
- Yumurta beyazı
- Asit oranı düşük, tuz içermeyen zeytin
- Glütensiz ekmek
- Bol bol yeşil çay ve diğer bitki çayları
Bunlara ek olarak asit oranı düşük olan her türlü besin aşırı kalori alımına sebep olmayacak şekilde kahvaltıda tüketilebilir. Kahvaltının uzun tutulması asit dengesinin kurulması açısından önem taşır.
Hızlı Kahvaltı Yapanlar Neleri Tercih Edebilir?
Günümüzün yaşam şartları en önemli öğün olan kahvaltının olması gerekenden daha kısa sürmesine sebep olmaktadır. Özellikle mesai saatlerinden dolayı kahvaltının çok kısa sürmesi gerekebilir. Bu durumda sağlıktan ödün vermeden kahvaltının hızlı bir şekilde yapılması gerekir. Genel olarak bu oldukça zor bir bileşimdir. O yüzden hızlı kahvaltı yapanların, yaptıkları kahvaltının niteliğini artırmak için önceden ufak hazırlıklar yapması gerekebilir. Hızlı kahvaltı yapmak isteyenler şunları tercih edebilir:
- Yulaf ile süt karışımı hızlı sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir. Saniyeler içinde hazırlanabiliyor olmasına rağmen sağlık için de oldukça faydalıdır. Yoğun kabuklu ve lifli yapısından dolayı kan şekerini yavaş yavaş yükseltir ve azaltır. Bu sayede gün içerisindeki tokluk hissi oldukça fazladır. Ayrıca bağırsak fonksiyonlarını da düzenler. Kişinin alması gereken kadar kaloriyi kolayca sağlayabilir.
- Başlıca protein kaynaklarından birisi olan yumurtanın sabahtan hazırlanması yaklaşık olarak on beş dakikayı bulabilir. Tüketimiyle beraber yirmi dakikamıza mâl olabilir.
- Böyle uzun bir sürenin mümkün olmadığı yani hızlı kahvaltı yapılması gerektiği durumlarda önceki geceden haşlanan yumurta tüketilebilir. Hatta sebzeler ile karıştırılarak dolapta bekletilebilir. Böylece hem protein hem de yeşillik açısından zengin bir kahvaltı elde edilir.
- Eğer kahvaltı konusunda zaten isteksiz bir bireyseniz ancak diyetinizden dolayı öğünü atlamak istemiyorsanız yapacağınız şey meyve tüketmektir. Böylece hem tokluk hissi oluşur hem de kan şekeri düzene girer. Öğle yemeğine kadar kolayca sizi tutabilir.
- Kişisel özelliklerinize, damak zevkinize ve imkanlarınıza göre bir gece önceden hazırlık yaparak sabahları hızlı şekilde kahvaltı yapabilirsiniz. Yapacağınız hazırlıklara göre sabah kahvaltısını yapmanız üç ile beş dakikanızı alabilir. Ancak uzmanların tavsiyesi sabah kahvaltısını yeterli seviyede protein alacak şekilde yarım saat ile kırk beş dakikaya yaymaktır.
Alkali Diyette Öğle Yemeğinde Neler Tüketilmelidir ?
Alkali diyeti uygulayan insanların beslenme imkanları oldukça geniştir. Bu diyetlerde temel amaç alınan kalorinin net sınırlar ile kontrol edilmesi değildir. Vücuttaki asit miktarının kontrol edilmesi, kalorinin kontrol edilmesinden çok daha önemlidir. Bu amaçla da öğünler asit bakımından fakir olan yiyecekler ile donatılmaktadır. Öğle yemeği de alkali diyet yapanların oldukça fazla besin tüketebileceği bir öğündür.
- Limon gibi asidik madde kullanılmayan, portakal ve ekşi elma tüketilmeyen her türlü yiyecek serbesttir. Genel olarak sebzelerin çiğ olarak tüketilmesi tavsiyesi edilmektedir. Çiğ tüketim yapılamıyorsa ızgara şeklinde pişirerek veya haşlayarak da sebze tüketimi gerçekleştirilebilir. Ayrıca sebze yemekleri de zeytinyağının kullanımına dikkat edilmek şartıyla tüketilebilir. Kullanılan zeytinyağının soğuk sıkım ve süzme olması önemlidir. Asit değerinin 0,5 ve altında olması zeytinyağının tüketimi için koşuldur.
- Özellikle mercimek çorbası olmak üzere birçok çorba türü sınırsızca içilebilir. Yoğurt çorbasından uzak durulması gerekir. Ayrıca çorbalara limon eklemek alkali diyetinin felsefesine ters olduğu için yasaktır. Ayrıca balık tüketimi de serbesttir. Balıklara da limon sıkılmaması gerekir. Ayrıca balık tüketirken yanında bolca yeşillik tüketilmesi vücudun asitten temizlenmesi noktasında büyük katkı sağlayacaktır.
- Ülkemizde pek yaygın olmasa da özellikle Adana ve Mersin bölgelerinde bulunan tatlı patatesin tüketimi artırılabilir. İçerisindeki maddeler yardımıyla vücuttaki asidin atılmasında öncü olmaktadır. Ayrıca tatlı patates bulunamazsa normal patates tüketilebilir. Kabuklarının iyice temizlenmesinden sonra kabuklu şekilde haşlanarak bu tüketim gerçekleştirilebilir.
- Öğlen yemeklerinde dikkat edilmesi gereken temel şeyler ise içeceklerdir. Özellikle kola gibi asitli içeceklerden ve mayalı içeceklerden uzak durulmalıdır. Tuz alımı da dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer alır. Bunların dışında günlük alınması gereken kalori miktarının yaklaşık onda dördünün öğle yemeğinde alınması gerekmektedir. Bunun üzerine çıkılması sorun olmasa da diğer öğünlerde yapılan tüketimler ile dengelenmesi gerekmektedir.
Örnek Alkali Diyet Listesi
Alkali diyet listesi için uygulanacak basit adımlar aşağıdaki gibidir. Kaçınılması gereken besinlerden uzak durup günlük alacağınız besinler alkali diyet için önemli adımlardır.
- Yeşil yiyecekleri her öğüne dahil edin. Lahana, ıspanak, avokado, kereviz ve salatalık gibi yeşil besinler alkali bir etkiye sahiptir. Yüksek klorofil içeriği vücuttaki detoksifikasyon süreçlerini destekler ve oksijen açısından zengin bir ortam sağlar.
- Şeker, gazlı içecekler, şekerli çaylar, işlenmiş meyve suları, spor içecekleri ve her türlü alkol gibi asit oluşturan gıdalardan kaçının.
- Et, mısır, yumurta, süt ürünleri, fasulye ve balık gibi asit oluşturan yiyecekleri azaltın.
- Arpa otu suyu veya buğday otu suyu gibi yeşil içecekleri günde iki kez için. Bunun için 1 çay kaşığı arpa veya buğday çimi tozunu bir bardağa su ile koyun, karıştırın ve için.
- Her gün aç karnına ılık limonlu su için. Bunun için bir bardakta taze sıkılmış yarım limon suyunu ılık su ile karıştırıp için.
- Gün boyunca bol su için. Vücut büyüklüğüne ve fiziksel aktiviteye bağlı olarak vücudun günde 2 ila 3 litre suya ihtiyacı vardır.
Sık Sorulan Sorular
Alkali Diyet ile Kaç Kilo Verilir?
Bir haftalık alkali diyet, vücut ağırlığında birkaç değişiklik sağlayabilir, ancak bu genellikle daha fazla kilo kaybı için çok azdır. Daha sonra yeme alışkanlıkları eskisi gibiyse, kısa süreli rahatlatıcı bir etki gösterebilir, ancak uzun vadede ne sağlığınıza ne de vücudunuza bir faydası olmayacaktır. Uzun vadeli kilo verme programı, haftalar veya aylarca alkali diyeti ile değil, sürekli olarak 2 haftalık alkali diyet aralıklarını içeren diyet uygulanmalıdır.
Alkali Su Nedir? Nasıl Yapılır?
Alkali suyun bir dizi iyileştirici etkisi olduğu bir gerçektir. Asit-baz dengesini dengelemeli, gençleştirici ve iyileştirici etkiye sahip olmalı ve serbest radikalleri nötralize etmelidir. Doğada, alkali su sadece bireysel kaynaklarda bulunur. Ancak alkali suyu satın almadan evde kendiniz de yapabilirsiniz. Kalsiyum, magnezyum veya kabartma tozu gibi mineraller eklerseniz su alkali hale gelir.
Alkali Su ile 1 Ayda Kaç Kilo Verilir?
Alkali su içmek, vücudunuzu ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek birçok farklı hastalıktan korumaya yardımcı olabilir. Aslında, alkali suyun sıvı halde olması nedeniyle, şu anda mevcut olan çoğu ürün ve kapsülden çok daha etkilidir. Bu, vücudun emmesini kolaylaştırır. Alkali suda, kan dolaşımını daha verimli hale getirebilecek farklı türde doğal olarak iyonize mineraller de vardır. Bu, vücudunuzun en iyi şekilde çalışmasına yardımcı olur. Bir aylık tüketimde 5 ila 7 kilo kadar zayıflayabilirsiniz.
Alkali Beslenme Sağlıklı Mı?
Alkali beslenmede yemeniz gereken yiyecekler sizin için iyidir ve sağlıklı kilo vermeyi destekler. Şeker, alkol ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak da sağlıklı kilo verme tavsiyesidir. Hayvansal protein (et ve peynir gibi) ve ekmek gibi asit üreten gıdalarda düşük, meyve ve sebzelerde yüksek bir diyetin böbrek taşlarını önlemeye, kemikleri ve kasları güçlü tutmaya yardımcı olabileceğine dair bazı gerçekleri içerir. Alkali beslenme uygulaması son derece sağlıklıdır.
Alkali Su İçmek Ne İşe Yarar?
Alkali su, kilo sorunu yaşayanlar için oldukça faydalıdır. Günümüz diyetleri esas olarak vücuttaki asitliği önemli ölçüde artıran abur cuburlardan oluşur. Sonuç olarak, vücut asidi nötralize etmek için daha fazla yağ hücresi oluşturur.