Anoreksiya, genellikle yiyecek alımını kısıtlama, aşırı egzersiz yapma ve vücut ağırlığını sürekli olarak düşük tutma çabalarıyla karakterize edilen ciddi bir psikolojik ve beslenme bozukluğudur. Bu hastalık, fiziksel ve duygusal sağlık üzerinde derin etkilere sahip olabilir ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu yazıda, anoreksiya hastalığının belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri gibi önemli konuları ele alacağız. Sağlıklı bir vücuda ve zihinsel iyi oluşa ulaşmak için anoreksiya hastalığını anlamak önemlidir.
Zayıflama (Anoreksiya) Hastalığı Nedir?
Günümüzde insanlar zayıf, çekici bir vücuda sahip olmanın hayalini kurarlar. Bunun için birçok diyet programı, spor programları uygulamaya çalışırlar. Hatta o kadar kafalarına takarlar ki bu bir psikolojik probleme dönüşür. Zayıflama hastalığı da bu psikolojik sorunlardan bir tanesidir. Zayıflama (Anoreksiya) hastalığı genellikle kadınlarda görülen bir hastalıktır.
Rejim, diyet ve yeme bozukluğu sonucunda ortaya çıkar. Bu hastalığın belirtilerinde bir tanesi çok az uyumaktır. Çok az uyuyan, yemek yemeyen birey tüm bunlara rağmen çok aktif bir hayat sürmeye devam ederse aşırı kilo kaybı yaşar. Zayıflama (Anoreksiya) hastalığı genellikle ergenlik döneminde, nadiren de erişkinlik döneminde ortaya çıkar.
Çok genel bir tabirle zayıflama tutkunu her insanda görülebilir. Bu durum genellikle kişinin çok şişman olduğu düşüncesine girmesi ile başlar. Daha sonra aşırı ağır bir diyet programı uygulamaya başlar. Kontrol edilebilir olan iştah tamamen kapanır ve bir süre sonra hiç yemek yememeye başlar. Daha sonra uyku düzeni bozulur. Kişi yemek yemez, düzgün uyumaz ancak aşırı aktif hayatına devam ederse aşırı kilo kayıpları yaşar.
Ayrıca kilo takıntısı olmayan bireylerde dahi görülebilmektedir. Birçok nedenden kaynaklı depresyon ve bunalım içinde yaşayan bireylerin yemek yeme alışkanlıkları bozulur. Bunun sonucunda aşırı kilo kaybı yaşarlar. Bu tip durumlarda sorunların çözülmesi ile kişi depresyondan çıkar ve eski yemek yeme alışkanlığına geri döner, sorunlar ortadan kalkar.

Anoreksiya Hastalığı Belirtileri
Plaza ve şehir yaşamının yaygınlaşması ile insanlar dar şehirler sıkışıp kalmışlardır. Binaların arasında geçen yaşamlarında birçok psikolojik rahatsızlık insanların en büyük problemlerinden olmuştur. Zayıflama (Anoreksiya) hastalığı bu psikolojik problemlerden biridir. Fazla kilolarının olduğunu düşünen bireyler aşırı ağır diyet programları uygular ve zararlı derecede kilo verirler. Anoreksiya hastalığı belirtilerini ise şöyle sıralayabiliriz:
- Zayıflama (Anoreksiya) hastalığına sahip bireyler kilo almaktan anormal bir biçimde korkarlar.
- Kendilerine aşırı ağır ve günlük enerji ihtiyaçlarının çok küçük bir bölümünü karşılayabilirler.
- Yemek yememek için yemek saatinde saklanma, sofradan kalkma, başkalarının yanında yemek yemeyi reddetme gibi belirtiler görülmektedir. Yani kişi yemekten kaçar.
- Herhangi bir hastalığı olmamasına rağmen ciddi anlamda kilo kaybı yaşarlar.
- Yaşadıkları kilo kaybını gizleyebilmek için bol giyinirler.
- Kiloları bir takıntıya dönüştüğü için sürekli tartılırlar.
- Bu hastalığa sahip kişiler asla yeterince zayıf olduklarını düşünmezler. Her zaman daha çok kilo vermek isterler. Kiloları hakkında sürekli olarak endişeye kapılırlar.
- Yemekten sonra kusarak yediklerini çıkarırlar. Yemek tokluk hissi verdiği için bir sonraki öğüne kadar idare ederler. Yedikten sonra tekrar kusarak kilo vermeye çalışırlar.
- Diyet hapları kullanma eğiliminde olan bu kişilerin en sık alışkanlıklarından biri ise uzun süre tuvalette kalmaktır.
- Kilo verme konusunda bir türlü tatmin olamayan bu kişiler kendilerini cezalandırmak için sürekli ağır egzersizler yaparlar.
Yukarıdaki belirtilere sahipseniz bir an önce doktor veya diyetisyeninize başvurunuz.

Zayıflama (Anoreksiya) Hastalığı Nedenleri
İnsanlar hayatları boyunca birçok kere depresyona girerler. Ailevi, okul veya iş hayatı kaynaklı olabilen bu depresyonlar kişilere zarar vermektedir. Bu zararlar arasında Anoreksiya hastalığı da vardır. Kişinin aşırı kilo kaybetmesine neden olan bu hastalık depresyona girmiş veya kilo problemini takıntı haline getirmiş kişilerde görülür. Anoreksiya hastalığı, kendine özgü bir nedeni olmamakla beraber 3 ana faktörden kaynaklanabilmektedir.
- Biyolojik nedenler zayıflama hastalığına neden olan 3 ana faktörden bir tanesidir. Bu hastalığa sahip kişiler genel olarak duyarlı, azimli, mükemmeliyetçi ve inatçı kişilerdir. Yapılan araştırmalar sonucu kanıtlanan bir şey olmamasına rağmen ailesinde bu hastalığa sahip insanların bulunması o kişiyi bu hastalığa yatkın hale getirdiği gözlemlenmiştir.
- Psikolojik nedenler bu hastalığın ortaya çıkmasında çok büyük etkiye sahiptir. Utangaç, depresif, boyun eğen, obsesif kompülsif kişilik bozukluğuna sahip kişilerde bu hastalık daha sık görülmektedir. Ayrıca ailevi, okul veya iş hayatı kaynaklı girdiğimiz depresyonlar bu hastalığa neden olabilmektedir. Yeme alışkanlığımızın bozulmasına sebep olan depresyon, bu tip problemlerin bir numaralı kaynağıdır. Depresyondan çıktığımız zaman yeme alışkanlığımızı geri kazanır ve sağlığımıza kavuşuruz.
- Çevresel faktörler ise son faktörümüzdür. Toplumda kilolu kişilerin dışlanması ve alay edilmesi çevresel faktörlerin en önemli nedenleridir.
Bu tarz olaylar yaşayan kişiler kendilerini zayıflamak zorunda hissederler. Bu zayıflama hissi takıntıya dönüştüğün de ise hastalık kaçınılmazdır.
Anoreksiya Olduğumu Nasıl Anlarım?
Bir beslenme bozukluğu olarak adlandırılsa da anoreksiya aslına bakıldığında psikolojik bir rahatsızlıkla başlayan ve aşırı kilo kaybına sebep olan bir hastalıktır. Bireyler kimi zaman anoreksiya olduklarını kabul etmeseler de, bu durumdan şüphelenen hastalar için aşağıda yer alan kriterlerden bir ya da birkaçını göstermek anoreksiya tanısı almak için yeterli olabilmektedir.
- Kişi kilo almaktan korkar.
- Beden imgesinde bozulmalar vardır.
- Kişi çok zayıf olsa da kendini daima kilolu olarak görür.
- Yiyecek alımı kısıtlıdır.
- Çoğunlukla çok az kalorili yiyecekler tercih edilir.
- Kilo vermek için yoğun bir çaba vardır.
Kişinin yiyeceklerle arasında farklı bir ilişki vardır. Bazen onları saklayabilir ya da saatlerce yemek yapmak için uğraşabilir.
Zayıflama (Anoreksiya) Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Günümüz insanının en büyük problemlerinden biri olan kilo, psikolojik problemlere dahi yol açabilmektedir. Zayıflama (Anoreksiya) hastalığı kişinin kilosunu takıntı haline getirmesi sonucunda ortaya çıkan psikolojik bir rahatsızlıktır.
Kişi fazla kiloları olduğu düşüncesine girdikten sonra aşırı ağır diyetlere başlar. Daha sonra vücut gerekli enerjiyi üretemediği için birçok fonksiyonu bozulur ve uyku düzeni altüst olur. Yorgun düşen vücuda rağmen kişi hareketli yaşantısına devam eder ve kilo fazlalığı olduğunu düşündüğü için diyetinden de vazgeçmez.
Bunun sonucu olarak aşırı kilo kaybeder. Anoreksiya hastalığının nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Kişinin içinde bulunduğu biyolojik, psikolojik ve çevresel nedenlerin birleşmesi ile ortaya çıkan bu hastalık önüne geçilmediği takdirde kişiye büyük zararlar verebilmektedir.
Zayıflama (Anoreksiya) hastalığı sadece zayıflama takıntısı olan kişilerde görülmemektedir. Kişinin içinde bulunduğu depresyon durumu bu hastalığa neden olabilmektedir. Ailevi, okul veya iş hayatından kaynaklanan problemler nedeniyle depresyona giren kişilerin önce yeme alışkanlıkları bozulur. Bu hastalığın tedavisi kolay değildir. Kişiler kendileri tedaviye yönlenmek istemezler.
Öncelikle psikolojik yardım alarak tedaviye başlamak en güzel yöntemdir. Daha sonra kişinin ailesi ile temas kurularak hastanın hayatı öğrenilir. Psikolojik yardımdan sonra doktorla temasa geçerek kişinin beden sağlığını geri kazanması için ilaç tedavisine başlanır. Bu hastalığa sahip kişiler %40-%50 oranında depresyonda olan kişiler olmaktadır. Yani psikolojik destek ve kişinin ailesi ile kurulan temas çok önemlidir.
Anoreksiya Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?
Bu hastalık kişinin fazla kilosu olduğu düşüncesine kapılması ile başlar. Daha sonra kendine aşırı ağır diyetler uygulayan kişi, uyku düzeninin bozuk olmasına rağmen hareketli yaşama devam eder ve bunun sonucu olarak aşırı kilo kaybı yaşar. Belirli bir nedeni olmayan Anoreksiya hastalığı, 3 ana faktörün birleşimi ile ortaya çıkmaktadır. Biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi ile kişiler anoreksiya hastalığına yakalanmaktadır.
Bu hastalığın tedavisinde en önemli nokta ise psikolojik tedavi ile birlikte gerçekleşmesidir. Çünkü bu hastalığa sahip kişilerin yarısında çoğu ağır depresyon altındadır. Bu sebeple öncelikle psikolojik yardım alarak tedaviye başlanır.
Ayrıca bu hastalığa sahip kişiler kendilerine sunulan tedaviyi reddedecektir. Bu hastalığın tedavisi uzman bir psikiyatrist, diyetisyen, psikolog, ortopedi, endokrinoloji, fizyoterapist, hemşire gibi sağlık personelinin katkısıyla oluşturulan ekip çalışması gerektirir. Ayrıca hastanın ailesinin tedaviye katılması tedavinin başarısı için çok önemlidir. Hastayı yalnızca fiziksel olarak değil aynı zamanda ruhsal destek sağlamak çok önemlidir. Hasta olması gereken vücut ağırlığının %30’unu kaybetmişse genellikle hastaneye yatırılır. Bu sayede kilo alımı kontrollü bir şekilde gerçekleştirilir. Hasta istenilen ağırlığa geldikten sonra tedavi sonlandırılır. Ancak hastalığın tekrar etme ihtimaline karşı hasta kontrol altında tutulur.
Anoreksiya ve Bulimia Farkı Nedir?
Pek çok kişi tarafından aynı hastalık için kullanılsa da anoreksiya ve bulimia birbirinden farklı iki rahatsızlıktır. Yeme bozukluğunu temel alan bu iki rahatsızlık bazı ince çizgilerle birbirinden ayrılmaktadır. Anoreksiya ve bulimiayı birbirinden ayıran ince çizgileri inceleyecek olursak;
- Anoreksiya hastaları düzensiz ve az kalorili olarak beslenirler. Bulimia hastaları ise daha sonradan pişman olacakları kadar çok yeme alışkanlığına sahiptir.
- Anoreksiya hastaları yemek yemekten kaçınırlar ve öğünlerde tükettikleri besinlerin miktarları zaman içerisinde azalma eğilimindedir. Bulimia hastalarında ise tam tersi olarak oldukça fazla yemek yeme davranışı görülür.
- Anoreksiya hastaları az kalorili beslenir ve yine de kilolu oldukları düşüncelerine inanırlar. Bulimia hastaları ise oldukça fazla yemek yerler ve daha sonrasında pişman olarak kusma davranışı gösterirler.
Zayıflığa Neden Olan Hastalıklar
Pek çok hastalığın zayıflığa sebep olabilecek yan etkileri ya da semptomları bulunmaktadır. Bunlar arasında sayabileceklerimiz;
- Sindirim sistemindeki bozukluklar
- Metabolizmadaki aksaklıklar
- Hormonal hastalıklar
- Anoreksiya nervoza
- Bulimia nervoza
- Duygusal yeme bozukluğu
- Kaçıngan yeme bozukluğu
Örnekler bu şekilde arttırılabilir fakat başlı başına zayıflık ve ani kilo kaybına neden olan hastalıklar genellikle psikolojik kökenli rahatsızlıklarla ortaya çıkmaktadır. Genellikle yeme bozuklukları şeklinde görülen bu rahatsızlıklar arasında anoreksiya ve bulimia nervozanın kişideki etkileri kimi zaman ölümle sonuçlanabilmektedir. Kişide ortaya çıkan kilo alma korkusu, iştah kaybı, yeme fobisi ve beden imgesinin bozulması zayıflık ve ani kilo kaybına yol açarak ciddi sağlık problemlerini beraberinde getirmektedir.
Anoreksiya Hastaları Nasıl Beslenmeli?
Anoreksiya hastalarına ilk olarak bir beslenme tedavisi önerilmektedir. Bu tedavi sırasında dikkat edilecek hususlar aşağıdaki gibidir;
- Öncelikle bireylerin diyet yapmalarının önüne geçilmelidir. Kalori alımını kısıtlayıcı değil sağlıklı kilo almaya yönelik diyet programları oluşturulmalıdır.
- Daha çok karbonhidrat ve yağ içeriği düşük lifli besinler tercih edilmelidir.
- Ekmek, pilav ve makarna gibi unlu yiyeceklerin tüketimi azaltılmalıdır.
- Kafein alımı sınırlandırılmalıdır.
- Salata ve haşlanmış sebzeler öğünlerde tercih edilmelidir.
- Anoreksiya hastalarının vitamin ve mineral alımlarına önem verilmelidir.
Her ne kadar anoreksiya hastaları kendilerini hala kilolu olarak görseler ve durumun ciddiyetinin farkında olmasalar da, profesyonel bir yardım alarak oluşabilecek hayati risklerin önüne geçmelidirler.

Sık Sorulan Sorular
Anoreksiya Nervoza Kimlerde Görülür?
Bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nervoza yaş ve cinsiyet ayırt etmeksizin herkesin sahip olabileceği bir hastalıktır. Ancak yapılan araştırmalar ergenlik dönemindeki gençlerde bu hastalığın görülme sıklığının en yüksek düzeyde olduğunu ispatlamıştır. Genellikle ergenlik döneminde beden algısının değişmesi ile birlikte anoreksiya belirtilerinin ortaya çıkması bu hastalığın 12-25 yaş arasında yoğunlaştığını göstermektedir. Ayrıca genç kızlarda görülme sıklığının erkeklere oranla daha fazla olduğu da kabul edilen bir gerçektir.
Anoreksiya Hastalarına Nasıl Davranılmalı?
Hastalık süreci devam ederken, hastalığın tıbbi boyutunun yanı sıra psikolojik boyutu da göz ardı edilmemelidir. Bu dönemde bireylere anlayışla yaklaşmak ve destek olmak oldukça önemlidir. Zıtlaşmak ve zorlamak tedavi sürecinin aksamasına ve tedavide başarı şansının azalmasına sebep olacaktır. Bu yüzden anoreksiya hastalarını koşulsuz kabul etmek ve onların istekleri doğrultusunda tedavi sürecini şekillendirmek faydalı olacaktır.
Anoreksiya Hastaları Günde Kaç Kalori Alır?
Bireylerin kilo almamak için oldukça sınırlı bir kalori ile beslendiği anoreksiya nervozada günlük kalori alımları oldukça düşüktür. Bu rakamlar kişiden kişiye göre değişse de bir anoreksiya hastasının başlangıçtaki günlük kalori alımı 600-800 kalori arasındadır. Sağlıklı bir insanın alması gereken kalori miktarının oldukça aşağısında kalan bu rakam hastalığın bazı evrelerinde daha da düşebilmektedir.
Anoreksiya Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Anoreksiya hastalığının gelişimi gibi tedavisi de zaman isteyen bir süreçtir. Bu süreç bazen aylarca devam edebilmektedir. Özellikle hastalığı ağır geçiren ve hastanede tıbbi ve psikolojik yardım alan anoreksiya hastalarının tedavileri daha da uzun süreli olmaktadır. Tedavi genellikle psikolog, beslenme uzmanı ve hekimlerin eşgüdümü ile gerçekleştirilir. Bu durum da sürecin uzaması konusunda etkilidir.
